LPG'li Araçlar Otoparklara Neden Giremez?
Yeni bir konu ile tekrar merhaba. Bu yazımızda, park probleminin gün yüzüne çıktığı ve 4 milyona yakın LPG'li araç sahibinin ortak problemi olan Kapalı Alanlara LPG'li araçların neden giremediği konusuna değineceğiz.Benzin fiyatlarının...
Yeni bir konu ile tekrar merhaba. Bu yazımızda, park probleminin gün yüzüne çıktığı ve 4 milyona yakın LPG'li araç sahibinin ortak problemi olan Kapalı Alanlara LPG'li araçların neden giremediği konusuna değineceğiz.
Benzin fiyatlarının yüksek olması nedeniyle araçlarına LPG taktıran sürücüler, bir dertten kurtulduğunu düşünürken diğer bir dert ile karşı karşıya geliyor. O sorun da; araçlarını kapalı otoparka park edememek. Peki neden? LPG'li araçlar yakıt olarak propan gazı kullanmaktadır ve bu gazın araçlardan sızabilme ihtimali vardır. Ama LPG'li araçların otoparka alınmama sebebi sadece bu gazın sızabiliyor olması değildir. Meydana gelecek bir LPG yanması sonucunda durum daha ciddi boyutlara ulaşabilir. LPG yandığı takdirde ortama oldukça zehirli ve havadan ağır olan bir kimyasal gaz bırakır. Bu gaz zeminin 1 - 1,5 m yüksekliğine kadar birikebilir ve insanların şofben zehirlenmesine benzer bir durum yaşamasına sebep olabilir. Böyle bir durumda özellikle ebeveynlerin kapalı park yerlerinde bebeklerini bebek arabalarında değil kucaklarında taşımalı gerekmektedir. Çünkü zehirli gazın etkisi ağır olur ve ne kadar aşağıda solunum yaparsanız vücudunuza giren zehir o kadar artar. Özellikle de bebeklerin bu zehirlere maruz kalması çok daha risklidir. İnsanlar arasında çok yaygın olan gazın sızıp patlamaya neden olması riski ise oldukça düşük bir ihtimaldir. Fakat bu da araçların kapalı alanlara girememesi konusunda ikinci bir etkendir. Risk faktörü düşük olsa da benzine kıyasla daha yüksek bir ihtimaldir. Günümüz teknolojisine uygun bir sistem kullanıp sertifikalı bir tesiste dönüşüm işlemini gerçekleştirdiyseniz ve bunun yanında sızdırmazlık testinden sorunsuz olarak geçtiyseniz sisteminiz güvende demektir fakat yine de 6 ayda bir kontrolleri yaptırmakta fayda olacaktır.
2014 yılı ocak ayı itibaren itibariyle gündemde olan ve çözüm aranan bu konu hakkında Türk Standartları Enstitüsü'nün bir girişimi mevcut olup, gerekli çalışmaların yapılacağı belirtilse de, ortada henüz somut bir ilerleme yoktur. Gerekli adımlar atılıncaya kadar kendinizin ve çevrenizdekileri sağlığı için sizlere açık otoparkları kullanmanızı öneriyoruz. Yeni bir yazıda görüşmek dileğiyle… Yolculuk keyfinize gölge düşmesin.
Benzin fiyatlarının yüksek olması nedeniyle araçlarına LPG taktıran sürücüler, bir dertten kurtulduğunu düşünürken diğer bir dert ile karşı karşıya geliyor. O sorun da; araçlarını kapalı otoparka park edememek. Peki neden? LPG'li araçlar yakıt olarak propan gazı kullanmaktadır ve bu gazın araçlardan sızabilme ihtimali vardır. Ama LPG'li araçların otoparka alınmama sebebi sadece bu gazın sızabiliyor olması değildir. Meydana gelecek bir LPG yanması sonucunda durum daha ciddi boyutlara ulaşabilir. LPG yandığı takdirde ortama oldukça zehirli ve havadan ağır olan bir kimyasal gaz bırakır. Bu gaz zeminin 1 - 1,5 m yüksekliğine kadar birikebilir ve insanların şofben zehirlenmesine benzer bir durum yaşamasına sebep olabilir. Böyle bir durumda özellikle ebeveynlerin kapalı park yerlerinde bebeklerini bebek arabalarında değil kucaklarında taşımalı gerekmektedir. Çünkü zehirli gazın etkisi ağır olur ve ne kadar aşağıda solunum yaparsanız vücudunuza giren zehir o kadar artar. Özellikle de bebeklerin bu zehirlere maruz kalması çok daha risklidir. İnsanlar arasında çok yaygın olan gazın sızıp patlamaya neden olması riski ise oldukça düşük bir ihtimaldir. Fakat bu da araçların kapalı alanlara girememesi konusunda ikinci bir etkendir. Risk faktörü düşük olsa da benzine kıyasla daha yüksek bir ihtimaldir. Günümüz teknolojisine uygun bir sistem kullanıp sertifikalı bir tesiste dönüşüm işlemini gerçekleştirdiyseniz ve bunun yanında sızdırmazlık testinden sorunsuz olarak geçtiyseniz sisteminiz güvende demektir fakat yine de 6 ayda bir kontrolleri yaptırmakta fayda olacaktır.
2014 yılı ocak ayı itibaren itibariyle gündemde olan ve çözüm aranan bu konu hakkında Türk Standartları Enstitüsü'nün bir girişimi mevcut olup, gerekli çalışmaların yapılacağı belirtilse de, ortada henüz somut bir ilerleme yoktur. Gerekli adımlar atılıncaya kadar kendinizin ve çevrenizdekileri sağlığı için sizlere açık otoparkları kullanmanızı öneriyoruz. Yeni bir yazıda görüşmek dileğiyle… Yolculuk keyfinize gölge düşmesin.